Turgut, gerçek göreceli olabilir mi? Anlamak bile zorlaşabilir mi insanın hayatında? Nasıl ama nasıl günden güne böyle hızla değişiyor tüm anılar?
Ama sizi unutmuyorum. Bana öğütlediklerini de unutmuyorum. Acaba siz dağıldığınızda nasıl toparlanıyordunuz? Acaba siz toparlanıyor muydunuz yoksa hep dağınık kalmanın keyfini mi sürüyordunuz? Kafan hep toplu muydu Turgut?
Bazen insan "Kendimi zamanın akışına bıraksam şöyle bir oh ne güzel" diyor. Modern zamanlarda insanlar en çok çalışarak kaçıyor hayal kırıklıklarından. Hayal kırıklığım olduğundan değil ama herkesin bazen kaçmayı istediğini biliyorum. Sen kaçar mıydın acaba. Yoksa hep gücün var mıydı anlatmaya kendini.
Neye değer verirdin en çok, anlatmaya mı anlaşılmaya mı?
Zor zamanlarda yaşıyoruz. Sizin zamanlar nasıldı tam bilemiyorum tabi. Sevgi kurtarıyor muydu dünyayı acaba. Bu zamanlarda dünyayı sevgi falan kurtarmıyor. Oradan oraya koşturmaya çalışırken çoğu insan önce kellesini kurtarmaya çalışıyor. Haklılar tabi bir düzeyde. Sonunda insan kimseyi hiç bir şey için suçlayamıyor. Nedensellik dizisini bir takip etmeye başladı mı hiç bir şeyin sonu yok.
Zaten havalarda çok bunaltıyor. Evde oturamıyoruz, klima desen çarpıyor. Bir de hiç esmiyor!
Yağmurlu günleri bekliyorum.
Biliyorum sen "Belki yağmura gerek kalmazdı, insanlar bu kadar kirli olmasaydı." dersin şimdi.
Biliyorum sen "Belki yağmura gerek kalmazdı, insanlar bu kadar kirli olmasaydı." dersin şimdi.
Göğe bakma durağında buluşalım mı?
Selamlar,
Derya
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder