20 Şubat 2016 Cumartesi

Kendimize anlam katma çabası

Bazı cümleler çok iddialı oluyor sesli söyleyemiyor insan. Bazen tüm cümleler iddialı oluyor sonra insan düşünüyor düşünüyor konuşamıyor. Abartma sanatı ruhuna işleyenler ise her zaman bir şeyler buluyor tabi söyleyecek.
 
Bugün cumartesi film günü. Günün talihlisi de bu durumda Revenant oldu. Leo Oscar alacakmış haftaya, izlemesek olmaz, film 3 saat nasıl zaman ayırıcam şimdi ona derken, erkenden kalkıp tertemiz yaptığım evimde gönül rahatlığıyla izleyebilirim Leo'yu dedim artık. Gönül rahatlığı derken lafın gelişi söylüyorum, kafam çok bozuk.
 
Revenant'la su gibi geçen 3 saatin sonunda neden ödüller Eddie'ciğime değil de Leo'ya gidiyor anladım tabi. Oturdum düşündüm sonra. İntikam nedir, acı yenen bir yemek midir vs. Sabah aldığım dergiden bir de Haydar Ergülen yazısı okumak tuz biber oldu üstüne arkaya da Bülent Ortaçgil gelmiş. eee artık bir şeyler söylemesek olmazdı. Biraz sohbet ettim yani bunlarla anlayacağınız bugün. Kendimize anlam katma çabalarımızı hatırlattılar bana. Kızdıklarımızda sevdiklerimizde nefret ettiklerimizde tanımladığımız bir ben vardı. Bazı tanımları çok sevip okumak isterken buluyormuşum kendimi mesela.
 
Kendimize anlam katma bağımlılığı da olabilir hayatlarımızda. Kalıplarımızın içinde sıkışmışlıklarımızla saatler geçiriyor da olabiliriz. Ama kafayı bir şeye takmanın keyfine doyamayanlardanım ki en zor zamanlar hep keyifli anılara dönüşmüştür bende. Tutkuyla yaşanan acılara da saygı duyuyorum bu yüzden. Gelsin, düşelim, güçlenelim, yaraların nasıl iyileştiği mucizesini görelim.
 
Haydar Ergülen mizacı da var ya hani bazen, işte o olmalı diyorum hayatta da. Yüzün gözün mü kanıyor aynaya baktığında kendini bu halinle de tanımanın keyfini de sürebilirsin mesela. Kendime anlamımı böyle buluyorum ben. En çirkinleştiğinde bile zaman aynaya bakıp kendimin bu halini de görüp anlamaya çalışıyorum. Dinliyorum. Teselli aramıyorum ama kendime acımıyorum da, sadece anlamak istiyorum.
 
Kalbini acıtan şeyler var bazen hayatta. Kalbini gerçekten fiziksel olarak acıtan şeyler. Bir hafta kalp krizi mi geçiriyorum şimdi seviyesinde hissederek de yaşayabilirsiniz bazen bu acıyı. Ve kalp sağda gördüğünüz gibi bir organ. Yaşarken atıyor ölümüne, ölünce duruyor, geriye de bir şey kalmıyor. Anlarsak belki bir gün kalbimiz de acımaz - aklımız da. Çay koyalım, (veya rakı duruma göre), iki çift laf edilim senle.
 
"Nerden başlasam nasıl anlatsam?"
 
Derya

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder