Mina Urgan'a bayılıyorum!
Yaşam enerjisine, bakış açısına, anılarının her birini anlatış şeklinin biricikliğine!
Bazı satırlarını okurken altını çizmekle yetinemiyorum, hayatımda böyle anlardan biriktirmeliyim diye düşünüp, hayallere dalmış buluyorum kendimi. Ortak bir şeyleri beğenmişsek kendimle acayip gurur duyuyorum. Onlardan biri de "Bir Dinazorun Gezileri" sayfa 213'ten. Der ki Mina: "Prag'da ne yazık ki, ancak iki gün kalabildik. Oysa bu kent öyle olağanüstü güzel ki, iki gün, bir tek sokağını görmeye bile yetmez. Eski mahallenin her bir evinin önünde durup, bir tablo seyredercesine, saatlerce bakmak istersiniz. Onun için, Prag'ı gerçekten gördüğümü söyleyemem. Tek söyleyebileceğim, Prag'a geldiğimizde yağmur yağdığı ve benim Nazım'ın dizelerini anımsadığımdır:
Yağmurlar içindeydi Prag
Bir gölün dibinde gümüş kakmalı bir sandıktı.
Kapağını açtım
İçinde genç bir kadın uyuyordu camdan kuşlar arasında."
Prag'da iki kez bulunma şansım oldu şimdiye kadar. İlk gidişimde 24 yaşımdaydım ve karlı bir şubat ayıydı. Bir sabah 7'de, henüz bir kaç Praglı evlerinden yeni çıkıp işine gidiyorken, Charles Bridge'in ortasında durup "her yıl mutlaka gelicem buraya" demiştim kendime. Bir parçam orada, o köprüde kaldı o zamandan beri. Her Prag'a gittiğimde kendime ait bir şeyleri de hatırlıyorum bu yüzden. Heyecanlarımı, umutlarımı, hayallerimi, karanlık ve puslu havasında saklıyor sanki şehir.
Ben hep Kafka cümleleri duyardım, ama şimdi Mina, bir Nazım şiiri fısıldayınca kulağıma, artık Nazım'ı da dinleyeceğim sokaklarında...
Kendini keşfetmek başlı başına bir yolculukmuş. Öyle veya böyle yürüdüğün her adımda bir şeyler ekliyormuşsun hayatına. Kafka, Prag, Mina, Nazım... Bir fotoğrafta bir kokuyu, bir kremde kışın soğuğunu, bir şarkıda kocaman, sımsıkı bir bağı hissetmek gibi şeylerle dallanıp budaklanıyormuş anıların. Para biriktirmekle, eşya biriktirmekle değil, anı biriktirmekle büyüyormuş ruhum. Geçip gitse de beni büyüten bir yığın anı biriktirmekle...
Aklımda hiç bitmeyen Prag özlemiyle,
Derya
Şu an arkada çalan parça Liam Gallegher'dan olsun, siz ne istiyorsanız ondan!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder